İZMİR – İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Alsancak’ta bulunan baro binası önünde kadın avukatlar adına açıklama yapan İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Elif Musluoğlu, bugün hâlâ kadınlara yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddetin yakıcı bir sorun olarak sürdüğünü ifade etti.
Buna karşılık siyasi iktidarın, “Aile Şurası” düzenleyerek “Önemli olan ailedir; erkek döver de sever de; kadınlar eşlerini hoş tutmalı, şiddete katlanmalıdır” mesajları ilettiğini belirten Musluoğlu, “Kadının evlilik birliği içerisinde uğradığı şiddeti yok sayarak bu şiddetten kurtulmasının önünde engel teşkil eden politikalar üreten devlet, tüm bu şiddetin failidir” dedi.
‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR’
Evlilik içerisinde yaşanılan ekonomik şiddetin, boşanma sonrasında insanca bir yaşam sürme imkânı olmayan miktarda nafakalarla devam ettiğini de belirten Musluoğlu, kadın cinayetlerine de dikkat çekti. Musluoğlu şöyle devam etti:
“Kadın cinayetleri politiktir diyoruz. Çünkü biliyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığından beri 800’den fazla kadın öldürüldü. Son bir yıl içinde 240 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Siyasi iktidarın kitlesini ve en nihayetinde oylarını konsolide etme çabası, kadınların hayatlarına mal oluyor. Kadınlar her gün İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının verdiği güvenceye dayanan erkekler tarafından sokak ortasında, evde, hatta adliyede öldürülüyor. Failler yargılanması gerekirken yargılanan öldürülen kadınların kadınlığı, anneliği, namusu oluyor. Bu yüzden söylemeye devam ediyoruz: Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz.”
‘DİMDİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
“Dün İstanbul Sözleşmesi, bugün Medeni Kanun, yarın ne olacak?” diyen Musluoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini yineledi.
Musluoğlu, “İzmir Barosu olarak tüm kadın cinayeti dosyalarında katılma talebinde bulunmaya, taleplerimiz kabul edilmediğinde dahi gözlemci olarak duruşma salonlarında öldürülen kadınların ailelerinin yanında, faillerinin karşısında olmaya; eril zihniyetin ürettiği politikalara karşı dimdik durmaya; 6284’ü uygula demeye ve uygulatmak için gereken tüm hukuki sorunlarla baş etmeye, çözümler üretmeye devam edeceğiz. Çünkü asla yalnız kalmayacak, yalnız yürümeyeceğiz. Asla yalnız yürümeyeceksin. Haksızlığa uğrayan tek bir kadın dahi kalmayana dek direneceğiz” diye konuştu. (DUVAR)