Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e Yanıt
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, ‘AK Parti’nin vatandaşların yaşam tarzlarına müdahale ettiği’ yönündeki açıklamasıyla ilgili, “Bugünkü açıklamalarını dinledim Özgür Bey’in. Tabii net bir şey var. Özgür Bey’in, ‘AK Parti döneminde insanların yaşamlarına müdahale edildiği’ sözü; bana AK Parti’ye açılmış o uyduruk kapatma davasındaki cümleleri hatırlattı” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye Buluşmaları kapsamında partisinin Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) programında konuştu. Çelik, Türkiye’yi geleceğe taşımak için herkesin elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini belirterek, “Kuşkusuz farklı tartışmalar olur, fikirler olur, bunları medeni bir üslup içinde sürdürürüz ama esas olan bu masaları korumaktır. Ne kadar farklı görüşümüz olursa olsun, ne kadar farklı fikrimiz olursa olsun bu masaların etrafında oturabiliyorsak, konuşabiliyorsak, karşılıklı olarak çay içebiliyorsak, suyumuzu paylaşabiliyorsak; Türkiye’nin geleceğiyle ilgili hiçbir kaygımız olmasın. Ama birileri dışarıdan bir takım dayatmalarla masayı devirmeye çalışıyorsa buna karşı şunu yapalım; aramızdaki bütün fikir ayrılıklarını bırakalım ve masayı koruyalım. Esas mesele budur” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK ACILAR YAŞADI’
Çelik, Türkiye’nin geçmişte büyük acılar çektiğini belirterek, “Türkiye çok büyük acılar yaşadı. 12 Eylül’ü yapanlar, ‘Bir sağdan bir soldan asalım’ diyerekten bu gençlerin hayatlarına kıydılar. Ama yıllar geçince daha net bir şekilde görüldü ki, bunların Türkiye’de huzuru sağlamakla, bunların Türkiye’nin geleceğine yardım etmekle hiç bilgisi yok. Bu darbeler, bu müdahaleler ülkemizin milli egemenliğini çalmak, ülkemizin geleceğini çalmak, Türkiye’yi geri bıraktırmak için yapılan bir takım dış mihraklı siyasi projelerdi. 11 Eylül günü Türkiye’nin her tarafında asayiş bozukluğu vardı, 12 Eylül günü bir anda nasıl kesildi? Aynı silahlı kuvvetler yine vardı. Aynı polis gücü yine vardı. Aynı yetkiler yine söz konusuydu. Ama yıllar sonra görüyorsunuz ki darbe yapıldığında Amerikalılar diyor ki, ‘Bizim çocuklar başardı. Şunu bilmek lazım, hukuk dışı vatanseverlik olmaz. Birisi, ‘Ben vatanseverlik yapıyorum’ diyerek hukukun dışına çıkıyorsa bu ülkeye en büyük zararı o veriyor” diye konuştu.
‘BÜTÜN HAKSIZLIKLARA KARŞI TEK SÖZ SÖYLEYEN KİŞİ CUMHURBAŞKANIMIZDIR’
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bölgede savaş ve istikrarsızlıkların artarak devam ettiğini ifade eden Çelik, Türkiye’yi bölgedeki istikrarsızlardan korumaya devam edeceklerini kaydetti. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetini değerlendiren Çelik, “Narin kızımız için günlerdir yüreğimiz yanıyor, içimiz parçalanıyor. Her gün televizyonlarda yapılan haberler, yüreğimizi biraz daha parçalıyor ve evladımızı kaybettiğimiz için, onun başına gelenler için çok üzülüyoruz gerçekten ama 40 bine yakın insan da Gazze’de öldü. Nice Narinler de orada gitti. Bu dünyada acımasız olanlar, hak hukuk tanımayanlar bu dünyanın başına bela arıyor. İşte buna karşı konuşan, buna karşı tek söz söyleyen kişi, Cumhurbaşkanımız. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ demek, bütün bu dünya düzeninin adaletsizliğine, ‘Dur’ demektir. Başka söyleyen birisi yok” dedi.
‘İÇ BÜNYEMİZİ SAĞLAM TUTARKEN İNSANLIĞA KARŞI SORUMLULUĞUMUZU HATIRLATIYOR’
Çelik, Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili batı basınında çıkan haberleri eleştirdi ve küresel sistemin felç olduğunu kaydetti. Çelik, “İsrail’deki Netanyahu hükümeti, bir katil şebekesidir. Bu katliam şebekesinin suçlarını örtbas etmek için her zaman bu tip bir takım retorik numaralara, bir takım yalanlara sürekli olarak başvuruyorlar. Neredeyse Akdeniz’de, balıkçı kayığı girecek kadar su kalmadı. Her taraf savaş gemisi dolu. Bu ne için? Gazze’yi korumak için değil, Gazze’de katliam yapanları korumak için. Her yere saldırıyor bu katliam yapanlar, ama oradan hemen açıklama yapılıyor, ‘Onlara dönük bir saldırı olursa biz onları korumaya hazırız’ diye. Etrafımızdaki bütün bu gelişmeler, hem iç bünyemizi sağlam tutmamız gerektiğini hem de bağışıklığımızı sağlam tutmamız gerektiğini gösteriyor. İç bünyemizi sağlam tutarken de bizim insanlığa karşı sorumluluğumuzu hatırlatıyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘NETANYAHU HÜKÜMETİ SAVAŞI GENİŞLETECEK TUTUM İÇERİSİNDE’
Programın ardından Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İsrail’in, Lübnan’da gerçekleştirdiği siber saldırıyı değerlendiren Çelik, “Bu tablo bile İsrail’in saldırganlığının, katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor. Tabi bunu herkes tartışacaktır, bu çağrı cihazları herhangi bir şekilde hacklenerek nasıl böyle bir patlayıcıya dönüşmüş, şimdiden sorgulanıyor. Ellerimizdeki telefonlar, elektronik cihazlar bu açıdan ne kadar güvenlidir. Bunlar nasıl hacklenebiliyor ve bomba tesiri yaparak insanların yaralanmasına yol açacak bir sonuç nasıl ortaya çıkıyor. Bu genişlemesine tartışılacaktır. Tabi bunun bir diğer tarafı da olay olur olmaz, Lübnan’da hemen acil durum ilan edildi. Bütün hastaneler göreve çağrıldı. Netanyahu hükümeti uluslararası hukukun önünden kaçmak için ve üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için savaşı genişletmek üzere bir tutum içerisinde. Savaşın Lübnan’dan İran’a kadar geniş bir alana yayılmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
‘CHP’NİN MESELESİDİR’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, AK Parti’nin vatandaşların yaşam tarzlarına müdahale ettiği yönündeki açıklamasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Çelik, “Bugünkü açıklamalarını dinledim Özgür Bey’in. Tabii net bir şey var. Özgür Bey’in, ‘AK Parti döneminde insanların yaşamlarına müdahale edildiği’ sözü; bana AK Parti’ye açılmış o uyduruk kapatma davasındaki cümleleri hatırlattı. O zaman da, ‘Yaşam tarzlarına müdahale ediliyor. Ankara’da işte şu şu mekanların hiçbiri kalmadı. AK Parti hepsini kapattı’ diye uyduruk bir takım bilgilerle, internetteki yalanlarla AK Parti’ye karşı kapatma davası açılmıştır. Şimdi o saçma sapan, uyduruk iddianamedeki sözler; Özgür Özel’in dilinden bir siyaset cümlesi olarak önümüze geliyor. Bu tabii bizimle ilgili bir mesele değil. Bizim hayat tarzları konusunda Türkiye’nin üzerindeki hem siyaset üzerindeki hem toplumsal hayat üzerindeki vesayeti nasıl kaldırdığımızı, bu konuda bütün hayat tarzlarının gerçek anlamda meşru haklarını koruma konusunda nasıl mücadele ettiğimizi ve bedel ödediğimizi herkes bilir. Fakat CHP Genel Başkanı’nın, AK Parti’ye karşı açılmış uyduruk bir iddianamedeki sözlerin tercümanı haline getirmesi bizim meselemiz değil, CHP’nin meselesidir” diye konuştu.